Sahsen korku hikayelerinden pek hoslanmam. Bunu sebebi tek basima yasadigim icin olabilir pek tabi. Zaten ziplak bir insanim, ha bir de oturup patlamis misirimi alip tek basima korku filmi izlersem, sonrasinda gece uyumak bir eziyet halini aliyor. Evdeki her citirti/gicirti "evet bu sefer birileri geldi, yorganin altina saklanayim" tepkisini verdirtiyor bana. Kucuklukten beri alti bos yatakta yatmayi sirf bu yuzden reddettim. Gene de bazen korku filmi izlemek insana baska bir zevk verebiliyor; agzim gozum yansa da jalapeno biberi yeme konusundaki israrim gibi. Buna dayanarak BBC4 te noel oncesi 3 gece art arda yayinlanan "Crooked House" isimli diziyi izleme geregini duydum. Izlemeden once Agatha Christie'nin ayni isimli romanindan uyarlama oldugunu dusunmustum ama sadece isim benzerligiymis. Hikayemiz Ben (Lee Ingleby) nin bahcesinde eski bir kapi tokmagi bulup bunu muzeye getirmesiyle basliyor. Muzenin sorumlusu (Mark Gatiss) bu tokmagin su anda artik Ben'in evinin bulundugu Geap Manor'a ait oldugunu ve bu malikanenin bol hayaletli bir gecmisi bulundugunu anlatmaya baslamasiyla gelisiyor.
Ilk hikaye 18. yuzyil sonlarinda geciyor. Ortaklariyla girdigi bir yatirimdan herkes kaybettigi halde kazancli cikan Joseph Bloxham, kazandigi parayla bu malikaneyi satin alir ve renove etmeye baslar. Insaat bittikten sonra malikanesine tasinan Bloxham evde, her ne kadar klise bir laf olsa da, yalniz olmadigini farkeder.
Ikinci hikaye 1920lerde geciyor. Malikanede bir kiyafet balosu vardir. (sanirsam bu hayalet oykulerinde senaryonun akiciligini saglamak icin kolay bir kacis yolu) Balo esnasinda Felix de Momery davetlilere Ruth ile nisanlandigini ilan eder. Ancak bu buyukannesinin hosuna gitmez cunku malikanede seneler once sonu pek iyi olmayan bir dugun yapilmistir. Pek tabiiki, olaylar gelisir.
Ucuncu ve son hikaye dizimizin asil kahramani Ben ve kapi tokmagiyla ilgili. Hamile kizarkadasindan yeni ayrilmis olan Ben, yeni bir eve yerlesmistir ve gayet estetik duygularla yeni evine buldugu bu antika kapi tokmagini takar.
(Iste benim burda anlamadigim, hakkinda iki adet hayalet hikayesi dinledigi bu malikaneye ait bir kapi tokmagini insan neden gider de kapisina asar. Hayaletlere filan inandigimdan degil tabii de, gene de insanin ici urperir bir an. kapa parantez)
Dizide genel olarak bir "İngiliz dizisi" havasi mevcut olsa da, Hollywood'un kastira kastira yaptigi korku filmlerinden daha etkili oldugunu soyleyebilirim. Cok fazla zipladigim sahneler yok ama gene de dizi izlerken ensenizdeki tuylerin diken diken oldugunu hissettiginiz yerler mevcut. Tavsiyem, izlemek istiyorsaniz eve yatili birkac misafir davet edin. Hem arada cok korkup ziplayan insanlar olursa dalga gecip eglenirsiniz, hem de gece uyurken kabus gorup uyanirsaniz evde uyandirabilecek insanlar olmus olur.

0 comments: